5 Aralık 2020 Cumartesi

Uyku öncesi zürafa bile olsam kabul

Keşfetmeye doyamadığım dünyada bir saniye bile gözümü kapatmak istemiyorum.  Bir şekilde gündüzdekini atlatsam da güneş gidip ay dede geldiği zaman, bizimkiler uyku saatinin geldiğini belli edecek hareketlenmelere başlıyorlar. Sanki anlamıyorum 😒 daha iki kış önce neşeyle eğlenip karın gözümden, derimden, dilimden beynime ilettiği mesajları kaydetmeye çalışırken birden bulutların arasına saklanmış güneşi gündüz vakti ay dede sanmıştım da o şokla belli etmiştim kodlamamı. Dilimden aaaydede, uykuuuu kelimeleri ardarda döküleverince baktı yine muzip muzip, bir kodlamanı daha öğrendim dercesine annem. Normal şartlarda pek sır vermem ama karın şaşkınlığına affediyorum kendimi... Yani taa kelimeleri yeni yeni çıkardığım o zamanlar bile bal gibi biliyordum uyku zamanını. Çok sevdiğim ay dedeyi bile görmek istemiyordum. Bana herşey uykuyu hatırlatııııyooorrr... Nolurdu hiç uyumayan bir böcek olsam? Uyumayan böcek hangisi bilmiyorum ama uyumayan birşey varsa kesin böcektir o. Ve işte ben o olmalıydım. Şu uyku saatinde yine başlıyorum insanlığımı sorgulamaya. Neden bunca bitip tükenmek bilmeyen bir keşif arzum var? Hadi o var da, o zaman neden uyku adı altında herşeyi bölücü yarım bırakıcı birşey de var? Bir kere uyku tüm fiziksel ve zihinsel başarılarımı örtüyor. Ne yeni keşfettiğim bir kelimeyi kullanabiliyorum, ne tırmanmada ne kadar usta olduğumu tekrar tekrar kendime ve çevreme kanıtlayabiliyorum uyku zamanı. Özgüvenime darbe olsun diye verildi kesin bu uyku. Yemek yemek için durmam gerektiğini de kabul edemediğim gibi uyku için durmam gerektiğini de kabul edemiyorum. Yine yemek yemeği biraz anlıyorum. Çünkü acayip keşiflerimden çoğu yemek sırasında oldu. Neydi o dilimdeki her biri birbirinden farklı tatlar. Tatlının, ekşinin, acının binbir türü... Ya kim bunca değişik tadı bana gönderen? Kim bu tatları farkedip kategorize edecek bir dili bana veren? Kim yıllarca hatırlayacağım, dilimden geçen bu verileri beynime kaydettiren? Kesin şu tavanı da O yarattı da uyku zamanı yer çekimine yenik düşen başımı yastığa koyduğumda, gökyüzünde olup biteni bari keşfedeyim diye gözümü açık tutmamdan beni koruyor. Yoksa direnirdim bir yıldızın hareketini keşfedebilme uğruna. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder